Dejenerasyonun normalleşmesi

Bildiğimiz gibi dünyada küçük çocuklara yapılan sarkıntılık ve tecavüzler, ensest ilişkiler, eşcinselliğin olağanlaşması, kadın-çocuk ticareti, fuhuşun uluslararası hale gelmesi … son derece artmış vaziyette. Bunun da önüne geçilebilecek gibi görünmüyor.

Çünkü bu insanoğlu için zamanın öngördüğü bir değişim ve her değişimin olumlu olması gibi bir kural yok.

Bu değişimden muaf kalabilmenin bir garantisi olduğunu da zannetmiyorum. Artık hiçbirimiz ileride çocuklarımızın nasıl insanlar olacağından emin olamayız. Allah izin verirse, ömrümüzün son yıllarında geri kafalılıkla itham edilip alay konusu edilmemiz kuvvetle muhtemel.

Bunun yanında beni en çok rahatsız eden olaylardan birisi de hadesperado’nun işaret ettiği üzere kavramların içinin boşalması.

Ahlaksızlıktan ve gayrımeşru ilişkilerden çok kişi şikayet eder ama sözde karşı çıkarken içten içe, belki de farkında olmadan bunu kendisi normal kabul eder.

Mesela kendi kızının bir başkasıyla düşüp kalkması halinde onu evlatlıktan reddedecek derecede bir tepki duyacak olan bir anne, televizyonda onunla bununla düşüp kalkan ve haklarında “yeni bir aşka yelken açtılar” tabiri kullanılan ünlülerin özel hayatlarını izleyebilmek için can atar.

Arkadaşlarıyla bir araya geldiği zaman onların birlikteliklerinden bahseder, dedikodular bu hafif ilişkiler üzerinden sürüp gider. Birbirlerine yakışıp yakışmadıklarından söz edip gülüp eğlenirler.

Her türlü rezillik, verilen frikikler, yapılan çirkeflikler onlar için vazgeçilmezdir.

İşte bu, bir dejenerasyonun bilinç altında normalleşmesi sürecidir ve bir süre sonra “dejenerasyon” kategorisinden çıkıp toplum tarafından “sıradan” kabul edilir hale gelmesi kaçınılmazdır.

Yani uzun vadede durum hiç şüphesiz daha da kötüye gidecektir.

Bu arada Hadesperado gibi nitelikli ve saygıdeğer bir dostumuzun buraya katılmış olması gerçekten büyük bir mutluluk. Tüm içtenliğimle kendisine merhaba diyorum.

Hoşgeldin Hadesperado