Thursday, October 16, 2008

YORUM :Natonun gizli yapılanması !

Tezkereye yakın bir zamanda pkk terör örgütü neden saldıraya geçti halbuki çıkarına değilken !
burda işler sarpa sarıyor işte

kanaatimce burda danışıklı dövüş var
devletin içinde gizli bir örgütlenme var
bu örgütlenme nato nun gladya planlamasıyla ilgilidir
1950 li yıllarda nato kominizme karşı kontur gerilla eğitimi ve komnizm tehditini bertaraf edebilmek için ;

nato bünyesinde bazı gizli kararlar aldı
bu kararlar natonun tüm üyeleri tarafından benimsendi ve yürürlüğe girdi
nedir bu kararlar ?

karşıt fikirdeki etnik grupları çatıştırmak ,karşıt görüşlü terör örgütleri kurmak, karşıt fikirleri çatıştırıp nato üyesi ülkelerinin rejimlerini korumak ,olası işgal halinde kontur gerilla taktiğiyle silahlı mücadeleye ye yapacak ekipleri eğitip gizli silah depoları oluşturmak
son kısım gayet mantıklıyken bazı kararlar oldukça ilginçtir

nedir bunlar ?

nato üyesi ülkeler kendi iç kamuoylarına göre her türlü terör örgütünü kurulumunu yapıp bir şekilde kontrolune alıp gerektiğinde de çatıştırıp ülkenin rejim kaygılarını bertaraf edecek!

gerektiğinde çatışma bahane gösterilip komizmin içerde olası ihtilal yapmasını engellemek için , darbeyle askeri müdahaleye geçip tehditi yok edecek askeri müdahelenin önünü açmak, kontrollu çatışma çıkartmak ....

bundan anlaşılan şudur ki her türlü örgütün altında o ülkenin istihbaratı kurulum aşamasında orda mevcuttur

bu tüm nato ülkelerindeki yasadışı örgütlerin o ülkenin istihbaratı tarafından bir şekilde kurdurulduğu anlaşılmaktadır

tüm nato üyesi ülkeler bundan haberdardır kendi ülkesindeki örgütlerden haberdardır ayrıca diğer nato ülkesi devletlerde mevcut örgütlerinde istihbarat tarafından kurduruluğunu çok yakınen bilmektedir

bu ne demektir ?

natonun almış olduğu gizli kararları neticesinde türkiyede ve diğer tüm nato üyesi ülkelerde 1950 li yıllardan sonra oluşan her türlü yasadışı örgütlenmelerde natonun parmağı vardır

her ülke kendi ülkesinden sorumlu olduğu gibi karşılıklı olarakta yardımlaşmalar olmuştur! bir merkez tarafından da yönetilir

bundan anlayacağımız
türkiyede ki

faşist kominist (sol, sağ )

gerici ,ilerici

dinci laik

laik ,anti laik

kürt türk

alevi sünni

tüm bu çarpıştırmaları kargaşaları natonun 1950 li yıllarda almış olduğu gizli karar neticesinde
devletin bir kanadı tarafından kurdurulan terör örgütleri aracılığıyla yaptırdığı kanaati oldukça dikkate alınması gereken bir iddiadır

örgütlerin üst kanadın bir kesimde gizli olarak bulunan bu karar vericilerden alt kesimlerin haberi yoktur !!


bu görüş gazetelerde sık sık ortaya atılmakta detaylardan kaçınılmaktadır

bu görüşe göre devletin gazete ve tüm yayın organlarıyla bir şekilde bu işin içindedir (bilerek yada bilmiyerek)

karşılıklı kontrollu çarpmışma çıkartıp bundan istifade ile hükümetleri devirmek , darbe yapmak mümkün olabilmektedir

28 şubat post modern darbesi , 12 eylül darbesi gibi süreçler bu şekilde kontrol edilmiştir

bu kanaatle pkk nın içindede bu kanada mensup kişiler bulunmaktadır tıpki tüm yasadışı terör örgütlerinde olduğu gibi

pkk nın içindeki bu yapılandırmayı harekete geçirip dağlıca ve aktütün bakınları meydana gelmiştir
sebep
pkk yla mücadeleye devam görüntüsü vermek

bu örgüt lerin kurdurulamsında ki amaç devletin bataklık alanları oluşturulmasını sağlayıp düşmanın bu bataklıkta boğulması gerektiği görüşündedir

bataklığa dokundurmayıp ordan türüyecek sinekle mücadele edilmesi gerekli olduğunu düşünmesinden gelir

bataklık mı var ?
- ilacı var
- sık gitsin .......mantığı
devleti yönetmek için korku lazımdır................. mantığı için
devlete düşman gerek mantığı......... ...........hakim olduğu için
korku yaratmassan devleti yönetemezsin............... mantığı için

yoksa sendikalar ayaklanıp maaş artışı isteği, birileri kalkıp özgürlük birileri kalkıp tonlarca istekte bulunur düşüncesi ........hasıl olduğu için
korku yaratmassan devleti yönetemezsin mantığı ...hakim olduğu için

bu mantığa göre rejimi korumak için bu korku olmak durumunda


Bu örgütlenmeden yasadışı olan örgütlerin alt kanadının haberi yoktur
üst kanattan kontrollu çatışma çıkartılıp kontrollu biçimde çarpıştırılmasından ibarettir

kontrolden çıkarsa imha edilir
batmanda oluşturulan hizbullah örgütü gibi

MİT MÜSTEŞARI BİR ZAMANLAR BU ÖRGÜTTEN BAHSEDİLİNCE ONLAR İYİ ÇOÇUKLARDIR DEMİŞ
bazı yayın organları bunu yayınladılar bu söyleşi gazetecilerin önünde yapılmış
o zamanlar bu örgüt güneydoğuda pkk yla çatışma halindeydi
bunu Fehmi Koru tv de açıkca defalarca dile getirmiştir



peki pkk neden imha edilmiyor yoksa edilmek mi istenmiyor !

burda pkk birilerine lazım olduğu anlaşılıyor
burda nato daki abd ve ve ortadoğudaki israilin çıkarları pkk yı lüzümlü görmekten geçiyor

düşünün şu anki aşamada mevcut yapıya göre

pkk nın kandildeki örgüt mensuplarının

1 000 adet türkiyeli kürtler

1 000 adet suriyeli kürtler

1 000 adet iranlı kürtlerden oluşması tesadüf müdür?


gerektiğinde suriyeyi vurmak için pkk

iranı vurmak için pkk kullanılacak ve vazgeçilemeyecek bir örgüttür

pkk nın dışarda devamlılığını onlar istiyor...

bu kanat bir anlamda natonun gizli konseyine bağlı


bu bakımdan anlaşılacağı üzere

Türkiyede derin devlet yoktur sadece .............tetikçisi vardır

tetikçi olan devletin bir mekanizması tarafından yönetilir
emirler dışardan gelmektedir ............bu da bizi batıyla müttefik yapıyor



kavga natonun gizli kanalıyla bataklıktan çıkacak sinekle mücadele edecek olan askerler arasında çıkmatadır
bir kısım ordu mensubu bu işin içindedir iddiası yabana adılır bir iddia değildir !

bu görüşe göre devlet pkk yla gerçekanlamda mücedele etmiyor çünkü emirler dışardan geliyor

istese 1 ay da bitirebilir iddiası yeni şafakta çıkınca olay olmuştu
bu yapılanmanın adı hiç bir şekilde ergenekon olarak adlandırılamaz

çünkü
Bu mümkün değil !

devletin doğu ve güneydoğudaki alt yapıyı yenileyip silaha verdiğinin çok az bir masrafla doğudaki işsizliği önleyebilir,oraya spor salonları , futbol sahaları kurarak bölge halkına orda olduğunu hissettirip uzun vadeli bir plan eşliğinde halkı kendi tarafına çekebilir
bunu yapmıyorsa devamını istiyor demektir
mantığı bir anlamda kimilerine göre doğru olarak kabul görebilir

bu mantığa göre birilerine yani haka sadece seyretmek düşüyor

basın yayın organlarındaki çıkan yayınlar bu şekilde yapılmaktadır


örnek şehit bilmem ne kampına türk jetleri bomba yağdırdı
bu haberi hürriyet yazmıştı

soruyorum ??!

şehit bilmem ne kampındaki ismi şehit diye lanse edilin olay neyin nesidir
madem ordaki şehittir peki burda ölen neyin nesidir ?

zamnında sanırım konfiçyus a sorulmuş!

bir ülkeyi ele geçirirsen ilk yapacağın şey nedir diye sormuşlar ?
- o ülkenin dilini değiştiririm........ demiş

hal böyleyken

dil bu kadar önemliyken

kurulan cümleler, kelimeler ,hatta harfler, hatta ve hatta harflerin altında ve üstündeki noktanın bile çok büyük bir önemi vardır

gazetede çıkan haber kendi kalemize atılan goldur
psikolojik harp galibiyetini terör örgütünün panosuna yazmaktan ibarettir

burdaki haber satırına kimse müdahele etmiyorsa, terörü bir şekilde körüklemekle hürriyet gazetesi ne yapmak istemektedir belli olmaktadır
psikolojik harp buna denir

kendi kalesine gol atan biz miyiz
hayır
peki bu basın bu manşeti tesadüfen mi atmıştır
bence kesinlikle hayır
peki neden tepki hürrüyete yansımayıp konu irdenmemiştir ?

çünkü baın yayın organlarındaki hiç kimse tesadüfen bir yerde değildir

gerek gazete yazarları, gerek çıkan haberler, televizyon yayınları ,televizyonların yayın stratejileri tesadüfen oluşturulmamakta bir şekilde bilerek yada bilmeyerek mevcut rejimi korumak adına natonun almış olduğu gizli kararların etkisinde yayın yapmaktadır

son çıkan ergenekon hadisesinde ki olay ulusal kanada verilen örgütlenmenin tasfiyesi şeklinde olup tabanda iranla araları iyi olan irandan uyuşturucu alıp avrupada sataraktan kazandığı paralarla kendi açısından ekonomik bir alt yapı oluşturulmuş olduğu anlaşılmaktadır
soru şu imha edilmesi gereken uyuşturucu bu imhayı yapacak olan develt yöneticilerine memurlarına ,amrlerine
şu soruyu sordurmayı gerektiriyor
bu uyuşturucuyu imha etmekle elimize ne geçecek !!!
bunu satıp karınyla kendi yamamızı dikelim mantığından ibarettir
bu mantığa göre yakalanan uyuşturucular bir şekilde imha edilmiş gösterilip halkın gözü boyanıp bir şekilde altında kendi çıkmayacak şekilde dışarıya satılır
bunu mafyadaki ösrgütlenmeye yaptırıp altından d kendi çıkmaz
bu mantığa geöre her türlü terör örgütü hangi iddiayı savunuyorsa savunsun uyuşturucu işine bir şekilde girer işin bir tarafındadır
bu mantığa göre de her devlet uyuşturucu işinin bir kenarındadır

abd uyuşturucu işininmerkezini tutmak ve aradaki aracı ülkeleri geçip ülkesine uyuşturucuyu daha ucuza getirmek ve işgal edeceği ülkelerde ki barutun kokusunuuyuşturucuyla bastırmak niyetinde olduğu için suyun kaynağını tutmak için ....
afganistanı daha öncesinde de vietnamı işgal etmiştir
bu sebepler stratejininin kendisi değil yan sebeplerdir

son ergenekon ismiyle lanse edilen yapılnamda
ulusalcılarla iran ın gizli servisi mod la yapılan tabandaki anlaşmaya göre uyuşturucu alımı satımı yapılmakta olduğu savcılık iddialarında yer almaktadır

bu bağı kırmak ve olası iran haratında teması kesmek ve içteki hükümeti bir anlamda rahatlatmak için adına da ergenekon diyerekten milliyetçiliğ pasifize ederekten bu işe girişilmiştir

iran bu uyuşturucuyla israilin hemen dibindeki lübnan daki hizbulah ı silahlandırken
türkiyedeki kurulan örgütlerde aynı şekilde ekonomik alt yapı adına uyuşturucu işinde olayın bir tarafındadır

2001 yılında tuncay güney adlı şahsın ifadeleriyle ortaya atıldığı iddia edilen olaydan 5 sene beklenilmesi , hiç bir işlem yapılmaması hadisesi oldukça ilginçtir

ve adamın kanadada hamam yardımcısı olup çıkması başkan bush un tayyip erdoğana

-tayyip ergenekon soruşturması nasıl gidiyor ?
diye sorması bunu da yenişafaktan fehmi korunun yayınlaması......

ergenekon adıyla ulusalcıların yargılanması sürecinin dışardan planlanıp içerden servis edilmesinin 28 şubatın misillemesi olarak yansıtılması dış mihraklı olduğu ve bir bağırsak temizleme harekatı olduğu kanaati hasıl olmuştur
bu tuncay güney denen herifin iddiları televizyonda ve gazetelerde dikkatlice yorumlanmamakta tuncay güneyin de bu tasviye işinin içinde aynı zamanda içerdeki medyanın da bu işin içinde olduğunu açıkça bir şekilde göstermektedir

28 şubatıyla hükümeti deviren süreçteki olayları tezgahlayanlar deşifre ediliyorsa
kullanılıp atılıyorsa sebebi nedir ve neden şimdi sorularını kendimize sormamızı gerektiyor kanaatindeyim

hükümeti devrirken bunları biliniyordu da yol verildide müdahele edilmedi de tesadüfen ümraniyedeki bir operasyonda bulunan el bombalarıyla başlatılan operasyonlar sonucunda ortaya çıkartıldığı idda edilip önümüze tesadüf diye sunulan bu olaylar birer bağırsak temizleme harekatından başka bir şey değildir

iran harekatı öncesinde bu olayların olması tesadüf değildir ?

hem hükümeti hem de hükümetin kamuoyunun dikkati çekilmesine çekilmiştir fakt asıl soru sorulmuyor
neden şimdi ?

hizbullah operasyonu da istanbulda tesadüfen ortaya çıkmıştı !!
televizyonu açtığımızda polis baskını canlı olarak gösterildi
jitem tarafından eğitilip desteklenen hatta kurdulanan türkiyedeki batman kökenli hizbullah örgütü ,batmanda pkk yı bitirme noktasına getirdi (iti ite kırdırma mantığı )
kontrolden çıkmasın diyede her türlü arşiv belgelerinin bilgisayarlarını cd lerin olduğu bir eve ani bir baskın yapılıp tv den canlı yayında servis ediliyor
devlet önce kullanıp sonra da imha yoluna gitti
olayın özü budur

bu bakımdan son günlerdeki ergenekon adlı örgütlenme nin bir kanadın ( ulusalcılar)
tasviyesi ve bu tasviyin yerine yeni bir yapılanmanın getirilmesinden ibarettir

ergenekon ismide metal fırtına adlı kitaptan duyulan rahatsızlık sonucu abd nin seçmiş olduğu isimdir diye düşünüyorum
abd bu kitaptan oldukça rahatsız olduğunu yayınlanan gazetelerde kendini belli etti

ergenekon ismi türkiyeyi kontur gerilla yöntemiyle işgalci abd kuvvetlerinin türk topraklarından çıkartılmasından bahseden bu kitapta
abd bor madeni için türkiyeyi işgal ediyor
bir gizli örgüt abd ile mücadeleye girişiyor
bu örgütün adı ergenekon ...

bazıları bu kitaptan esinlenip kendini ergenekon örgütü gibi hissetmiş olması muhtemeldir

fakat ordaki örgütün nato konseyinin gizli kararları neticesinde oluşturulan bir yapılanmanı dışında bir örgüt olması gerekir!

halbuki içindeki kendini bu örgüt zannedip yırtık dondan çıkar gibi ok gibi fırlayıp kendini bu örgütle bağdaştırabilenlerin var olduğu bu davaylan beraber ortaya çıktı

olayın özü abd bu ismi kasıtlı olark seçip bir şekil düzmece isim ve bahanelerle
tuncay güneyin ve kasıtlı saptırma girişimleri ...
güya bu örgüte ismini veren kişinin soy ismi ergenekon diyerek,ayrıca ergenekon destanıyla alakası yok diyerekten ... ne yapmaya neyi gizlemeye çalışıyor


asıl operasyonun merkezindeki olan metal fırtınadaki ergekonunun ismine yapılan yıpratma harekatı gizlenmek istenmektedir

bu herif görevini iyi yapıyor
ergenekonun ismi silinmesi harekatını anlaşılmaması adına konuyu kasten saptırıyor
başka düşünceler akla gelmemesi adına kendini merkeze koyup konuyu başka mecralara çekmektende çekinmiyor
medyada çıkan iddialrında bazı söylediklerinde doğruluk payları yok değil fakat saptırma yaptığı konularda oldukça çoktur

iç anadolu bölgesinde doğup haham olarak kanada da çıkması olayı kendi üstüne çekip kendinin üstüne gelinmesiyle de asıl operasyonun hedefleri gizlenmesi amaçlandığı apaçık aşikar bir gerçekir

hırant ve zirve yayın evelri baskınında bu ulusalcılar danıştay sadırılarında da bu ulusalcıların çıkması ve seçilmesi boşuna değildir
saldırılardaki kişilerin kimlikleri doğdukları şehirler attıkları sloganların hepsi bir merkezden planlanıp içerden ulusalcılara yaptırılıp tasviye için gerekli malzeme toplatılıp sonraki aşamada temizliğe girişilmesinden ibarettir
bu harektle emirler dışardan gelip basın ve medya yoluyla propagandası yapılıp servis edilmiş olup ab sürecinde türkiyeyi zor duruma sokturup ayrıca misyonerleri dokunulmaz kılmak adına bu eylemler dışardan planlanmıştır

planlar dışardan içeriye servis şeklinde yapılmış basın ve televizyondada özellikle irdelenmiştir

burdaki kullanılan kişilere yapılacak harekata zemin hazırlanmış ve harakat başlatılmıştır

önce milliyetçiliği körükleyip
halk nezninde trabzon ve malatya dışarıya pazarlanmış dış basında çıkan haberlerde bu kanalla içeriye servis edilmiştir ,pontus devleti hayalleri birden alevlenmiş ve misyonerlikte dokunulmazlık zırhı sağlanılmış olup batılı güçlerin iç kamuoylarının dikkati bu bölgelere çekilmiştir


alevi sünni çatışamsı için sivas katliamı çıkartılıp karşı taraftan (sünni)1 hafta sonrasında başbağlarda 33 kişinin teröristlerce taranması hadisesi süreci gerçekleştirilmiş ,bu süreçte dinci kesim sivas katliamında ön plana çıkartılıp siyasi parti görüşünee psikolojik olarak etki sağlanması amaçlanmış ,gündelik siyasi olaylara malzeme yapılmış , olası hükümete gelme durumlarının önü kesilip kamuoyu desteği basın yoluyla önceden önünün kesilmesi sağlanılmaya çalışılmıştır

dıştaki yansımasıylada almanyadaki kürt türk alevi sünni ayrımının önüne geçmek adına natonun bu kanadı yoluyla alman yadaki örgüt vasıtasıyla da solingende bir alevi vatandaşın evi neo naziler tarafından ateşe verilmiş böylelikle almanyadaki almanların istedikleri almanyadaki türkleri bölüp ,onları yönetmek ,onlar üzerinden türkiye üzerinde politika gütmenin önü kesilmiştir

bu garanti alındıktan sonra bu şekilde süreç işletilmiştir diye düşünmekten kendimi alamıyorum


sadece basında çıkan haberleri süzerek bir analiz yaptım
burda mahir kaynak ın yapmış olduğu açıklamalar önemlidir
nasıl yapılabilir şeklindeki düşünceler ise son davadaki bazı dateylarla bende bazı fikirlerin doğmasına ister istemez neden olmuştur

sadece son zamanlarda olan olaylar neticesinde ister istemez içime düşen,hatta kemiren bazı düşünceleri toparlayıp yazdım

acaba ne kadarı doğrudur ? ne kadarı yanlıştır?...... bilemiyorum
kafam bu konuda oldukça dağılmış durumda

burda asıl girmek istediğim echolon denen hadiseye girmedim bu konu için ayrıca fikirlerinizi isteyeceğim

fikirleriniz benim için önemlidir

saygılar

No comments: