Wednesday, March 12, 2008

Yorum: Akıllı Tasarım Teorisi

Sevgili dostum ülkemizde “bilinçli tasarım teorisi” olarak bilinen Intelligent Design Theory benim de uzun zamandır ilgimi çekmekte.

Özellikle bu teorinin başlangıç noktasını teşkil eden ve ABD’li iki akademisyenin kaleme aldığı “Of Pandas and People” adlı kitabı edinmeye çalıştım, ama henüz Türkçeye çevrilmiş olmadığını gördüm. İngilizce baskısı da çok fazla terimler içerebileceğinden ve fazla zamanım olmadığından almaktan vazgeçtim.

Ama şu bir gerçek ki, bu yeni teori büyük bir etki yaptı ve yapmaya da aday görünüyor. Temel amacı evrim teorisinin açıklayamadığı birçok boşluğu dile getirip arka planda bilinçli bir tasarım olduğunu göstermek. Darwinistler tarafından en çok eleştirilen yönü de, evrim teorisindeki ciddi boşlukları ifade etmesine karşın, “şöyle veya böye olmuştur” tarzı bir hipotez geliştirmemesi.

Gerçi bilinçli tasarım teorisinin savunucuları da bunu bir eksiklik olarak görmüyor, çünkü asıl amaçlarının bilinçli tasarım olduğunu göstermek ve olayların bir evrim veya rastlantı sonucu meydana gelmediğini kanıtlamak olduğunu ifade ediyorlar.

Yazarın bahsettiği kompleks biyolojik yapılar, bakteri organizmaları, DNA yapısı ve enzimleri gibi konularda ciddi hipotezler sürekli yenilenerek ve çeşitlenerek ileri sürülmekte ve bu teori Darwin’in evrim teorisinin bir antitezi durumunda görülmekte. Evrimciler de bundan son derece rahatsız.

Bu konularda yazılmış binlerce makaleleri var ve paylaşmak mümkün. Ama biyoloji konusunda son derece kıt bir bilgim olduğu için bunlardan kendi adıma bir tartışma konusu çıkarabileceğim inancında değilim. Çünkü bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.

Ancak yazarın da bilgi sahibi olmadığı dinsel konularda fikir ileri sürmemesi daha doğru olabilirdi. Çünkü bir makalenin içerisindeki bilgisel yanlışlar diğer savları da zayıf gösterir ve ciddiyetini azaltır.

Örneğin insanın meleklere üstünlüğü herkesçe “iyiyi kötüden ayırt edebilme” bağlamında manevi bir üstünlük olarak bilinirken yazarın işi fiziksel yapıya, hele hele burun kemiğine getirmesi trajikomik bir durum yaratmış.

Anlaşılan bunlar yazarın kendi cümleleri, çünkü yurtdışındaki bilim adamlarından alınan ve paylaşım konusu olan bir makalede böyle şaşırtıcı gafların olabileceğine pek ihtimal vermiyorum.

Bakalım evrimci bilim adamları ile tasarımcı bilim adamlarının tartışmalarının sonu nereye varacak.

Bu arada ufak bir not olarak şunu belirteyim. Tasarımcılar, zannedilenin aksine Tanrı’nın varlığını ve teolojik meseleleri ispat amacında değildirler. Sadece canlı varlığının tesadüflere ve evrime dayalı olduğu fikrini karşı tezlerle çürütmeye çalışır, gerisine karışmazlar. Sen istersen bu bilinçli tasarımın ardında uzaydan gelen çok üstün başka yaratıklar olduğunu da düşünebilirsin.

Daha açık taraf olan bir görüş için “yaratılışçılık (creationism)”e bakmak gerekir. O da aynı malzemeleri kullanır ama işin Tanrı tarafından yaratılış boyutuna ve kutsal metinlere de girer.

No comments: