Tuesday, February 12, 2008

Yorum: Waterloo

Öğretimde veya kamusal alanda başörtüsü (veya türban) takılmasına karşı çıkan kesimlerin kendilerini “türban gelirse ileride sıra şuna, şuna da gelir” döngüsünden artık çıkarması gerektiğini düşünüyorum.

Çünkü “gelmesi bir kesimce –ki azınlığı temsil eden bir kesim- muhtemel” bir endişe için özgürlükleri sınırlamak gibi bir anlayışın ne derece hukuksal ve mantıksal olduğu ortadadır.

Türkiye benzer vehimleri Kürtler hakkında da yıllarca yaşamış, dillerini konuşma ve kimliklerini rahatça ifade edebilme gibi en temel hak ve özgürlüklerini yasak konusu yapmıştır. Sonuç da hiç istendiği bir şekilde olmamıştır, olay iyice kangrene dönmüştür.

Özgürlüklerin genişletildiği ve Kürt halkının gönlünün kazanıldığı şu ortamda ise
PKK’ya verilen destek en asgari düzeye inmiş durumdadır.

2000’li yıllarda Türkiye artık bir vehimler ülkesi değil, özgürlükler ülkesi olmak zorundadır. Bu ülkede şeriat özlemi çeken yüzde 3-5 gibi bir kesim var mıdır yok mudur bilinmez. Ama bu yasaklar artık giderek Türk halkının büyük çoğunluğunun daha çok tepkisini çekmektedir ve bu da sandıklara inanılmaz sonuçlarla yansımaktadır.

Sonuçta şu iyi bilinmelidir ki, özgürlükler sorunu er veya geç çözülecektir. Ve ne kadar geç ve zor olursa, karşıt cephenin geri dönülemez erime süreci de o kadar kalıcı ve çabuk olacaktır.
Yunus

No comments: