Tuesday, February 5, 2008

Yorum: Türbana Özbudun formülü

Sevgili dostum dikkat çektiğin nokta, bu korkuyu samimi olarak paylaşanların sürekli dile getirdikleri bir iddia durumunda.

Yalnız unutmamalı ki öğrenciler başörtüsüyle yıllarca üniversiteye girdi ve böyle bir “baskı” daha önce pek de yaşanmadı. Başı açık kızlar da üniversiteleri terk etmedi. Kimsenin bundan psikolojik baskı hissettiğinden şikayet etmesine de ben rastlamadım.

Peki şu anda ülkede böyle bir tehditten ürkmek için bir potansiyel var mı, asıl soru bu olmalıdır?

Toplumda başı açık veya örtülü, genç kızlar arasında bildiğimiz kadarıyla psikolojik bir çatışma söz konusu değil. Toplumda yansıması olmayan bir durum için böyle bir korkunun sağlam bir temeli olduğundan nasıl söz edebiliriz?

Ayrıca, böyle bir baskının gerçekleşmesi halinde dahi devreye girecek olan şey ülkenin genel hukuk kurallarıdır, cezai yaptırımlarıdır. Bir kişi veya grubun, her ne şekilde olursa olsun insanların kişisel özgürlüğü üzerinde baskı yapması, kanunlar çerçevesinde mümkün değildir. Bu özgürlükleri de teminat altına almak devletin temel görevidir.

Şunu da belirtmek isterim:

Muhafazakar bölgelerde kadın-erkek ilişkisine mesafeli yaklaşılması veya kadınların taciz edilmesi de üniversitelerdeki başörtüsüyle ilgili bir konu değildir, o bölgede yaşayan toplumun genel yapısından kaynaklanır. Ne bu yasağın kalkması ne de sürmesi bu yapı üzerinde bir etki yapar.

Bu arada ilk belirttiğin konuyu tam anlayabilmiş değilim. İmam hatiplerde ve diğer kamu kurumlarında hükümetin ne tip adımlar atması gerektiğini daha açık belirtirsen sevinirim. Şu anda bunların tamamında zaten bir yasak söz konusu değil mi?
Yunus

No comments: