Monday, February 18, 2008

"Satılık Amerika"

"Satılık Amerika"

Geoff Colvin kimdir?

Amerika'nın en önemli ekonomi gazetecilerinden biri olan Geoff Colvin, 1978 yılından bu yana Fortune'da çalışıyor. CBS Radio için program yapan Colvin bunun yanında ABC, CNN ve BBC gibi kanallar için özel röportajlar hazırlıyor. Fortune için 20 yılda yüzlerce makale kaleme alan Colvin, Fortune'ın düzenlediği konferansların da aranan moderatörü. Harvard Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezun olan Colvin, New York Üniversitesi'nden de MBA derecesini aldı.




Son yıllarda etkisini giderek artıran yabancı sermaye ABD ekonomi gündemini de meşgul ediyor. Bir yandan yabancı sermayenin gerekli olduğundan bahseden uzmanlar, diğer taraftan da olumsuz etkilerine dikkat çekiyor.


Amerika'nın en önemli ekonomi gazetecilerinden biri olan Geoff Colvin, Fortune'da 'Amerika for Sale' (Satılık Amerika) başlığıyla çok ilgi çekici bir makale yayınladı. Ekonomideki yabancı işgaline işaret eden Colvin, Amerikalıları bir an evvel harekete geçmeye çağırdı. 'Daha fazla tasarruf edin' diyen Colvin, yoksa durumun giderek daha kötüye gidebileceğini savundu.

İşte Colvin'in Fortune'daki yazısında dikkat çekenler...

NEDEN BU KADAR İLGİLİSİNİZ?

"Büyük yabancı fonların Citigroup, Merrill Lynch ve Morgan Stanley gibi bankalardan aldıkları hisseler 2008'de ne olacağının ufak bir göstergesi. Kuveyt ve Singapure gibi ülkelerden gelen dev fonlar bu yıl ABD şirketlerinden hisse almaya devam edecekler. Bu satın alma trendi, sermayeye ihtiyaç duyan Wall Street firmalarına yatırım yapmanın da ötesine geçecek.

Aslında burada dikkat etmemiz gereken, neden bu duruma geldiğimiz ve önümüzdeki dönemin neden görünürden daha kötü olacağı...

Yabancılar geçtiğimiz yıl 414 milyar dolar tutarında rekor bir hisse alışı yaptı. Burada doların ucuz olması satın almaların artmasında önemli bir faktör. Ama ötesi de var...

En büyük alışların çoğu, servetinin tamamına yakını zaten dolarda olan Asya veya Ortadoğu fonları ve şirketleri tarafından gerçekleştirildi. Dolayısıyla bu yatırımcılar doların düşen değeri yüzünden hisseleri ucuza almış olmadı. Bu arada geçtiğimiz yılın önemli bir bölümünde ABD borsaları rekor yüksekliklere ulaştı. Amerikan ekonomisinin kelepir olduğunu da söylemek şu durumda oldukça zor. Peki neden yabancılar bu kadar ilgili?

YABANCILAR FARKETTİ, ORTAK OLMAYA BAŞLADI



Sorunun yanıtını vermek için 10 yıl öncesine, yani Amerikalılar'ın diğer ülke şirketlerinden büyük miktarlarda hisse aldığı döneme gitmek gerekiyor.

1970'lerden bu yana ABD'nin dış ticaret açığı devamlı artıyor. Bu artış 1990'ların sonunda yavaşladı, ancak sonrasında tekrar hızlandı. Dünyaya gönderdiğimiz bütün dolarlar, kimisi mal ve hizmet alımı kimisi de yatırım olmak üzere bize geri döndü. Yıllardır bu yatırımlar ABD bonolarına yapıldı. Ancak belirli bir süre sonra ABD'nin milyarlarca dolarlık bonolarını elinde tutan yabancılar sinirlenmeye başladı. Yabancı kreditörler, hükümetin doların değerini yükselterek borcunu aşağı çekebileceğini farkettikleri için kendilerini garanti altına almanın yolunu şirketlere direkt olarak ortak olmakta buldular.

İşte şu anda ABD'de yaşanan da budur ve bu sürecin iki nedenden dolayı hızlanarak devam etmesini bekliyoruz.

Birincisi, ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz indirimleri enflasyonu artırabilir ve bu durum yabancıları ürküterek daha fazla hisse alımına teşvik edebilir.İkinci neden ise, ABD'nin dış açığı çok büyük ve muhtemelen 2007 itibariyle 700 milyar doları geçecek. Bu para ABD'ye yatırım olarak geri gelmek zorunda...

DURUM NEDEN KÖTÜ?

Aslında yabancıların hisse alımı ABD ekonomisi açısından çok da kötü değil. Öncelikle Wall Street'teki hastalıklı bankaların sermayeye ihtiyacı var. Biraz daha geniş bir perspektiften bakarsak, yabancıların artan yatırımı ABD ekonomisine olan güveni gösteriyor ve Amerikalılar için binlerce iş yaratacak.

Ancak trend neden her zaman olduğundan daha kötü görünüyor? Çünkü Ekonomik Araştırmalar Bürosu'na göre, yabancıların ABD'deki hisselerinin tutarı, ABD'lilerin dışarıdaki hisselerinin tutarını geçmiş durumda. Aradaki fark 2006 yılında 2.6 trilyon dolardı ve bu fark 2007 yılı rakamları gelince daha da açılmış olacak.

ABD'de net yabancı sahipliği hızla artıyor. Son 10 yılda denge büyük oranda yabancıların lehine değişti. Bu fark ne kadar büyürse, ABD'den dışarıya kar ve temettü transferi de o kadar artacak. Yabancılara daha fazla para vereceğiz ve onlar da gelip daha fazla şirket alacaklar. Bu da böyle sürüp gidecek...

Net yabancı sahipliği oranı şimdilik fazla yüksek değil. Ama oran arttıkça terse çevirmesi giderek daha zor olacak...

Bu durum bizim için kaçınılmaz değil. Daha az harcayarak, daha fazla tasarruf yaparak ve düşük dolar gibi piyasa güçleriyle bu durumdan kurtulabiliriz. Ancak bunları yapmadığımız her gün, içimizdeki delik giderek büyüyor..."

hurriyet.com.tr

No comments: